Ben vedaları sevmem albayım. Hiç gitmesin insanlar. Hele gelmemek üzere giderlerse, çok üzülürüm albayım, dayanamam. Gelmemek üzere gidenler çok sevdiklerim olur genelde. Bi de bir hikaye bırakır ki geride, noksanlığın daniskası içinde. Ölse, öldü dersin, ama ölmez onlar….

Tehlikeli Oyunlar / Oğuz Atay
Roman
Türkcə. 396 səhifə
“Bizi bir de bu acımak mahvediyor albayım. Başkalarına acımakla başlayan bu tehlikeli duygu, her zaman kendimize acımakla son buluyor.”
Değerli yazarımız Oğuz Atay’ın ikinci romanı Tehlikeli Oyunlar, 1973 yılında yayımlanmıştır. Tehlikeli Oyunlar’ın konusu özet olarak baş karakter Hikmet Benol’un bilinç-akışı tekniğiyle “tutunamayan”lardan biri oluşundan bahseder. Oğuz Atay’ın da belirttiği gibi Hikmet Benol, Tutunamayanlar’ın baş karakteri Selim Işık’ın negatif tasviridir. William Shakespeare’in Hamlet, James Joyce’un Ulysses ve Nabokov’un Solgun Ateş eserlerinden etkilenen roman, üstkurmaca (meta-kurgu, kurgu içinde kurgu) tekniğiyle ülkemizin ilk post-modernist romanlarından biri niteliğindedir.
Kişinin kendiyle savaşmasını ve yenmesini, kendini dönüştürmesinin hayati bir sorun olarak algılamaya çağıran, çarpıcı ve sarsıca bir roman. Romanın başkişisi Hikmet Benol, toplumdaki yoğun kargaşanın temelinde yatan gerçekliği araştırırken, gerçeklerle içtenlikle ilgilenmenin toplumu yönetenlerce tehlikeli görüldüğünü seziyor ve “oyun oynuyormuş gibi” ilgilenmenin ve yaşamanın yollarını araştırıyor. Ve hem “tehlikeli” hem de “oyun”la dolu bir yolda gidebileceği son noktaya kadar ilerliyor.

Yorum bırakın