Ölüm, hayatın anlamsızlığı, özgürlük (yani, varoluşun temelde bir yapıdan yoksun oluşu: das nichts) ve mutlak yalnızlık düşüncelerine eşlik eden kaygılarla her insan karşı karşıya gelir. Din de, insanın varoluş kaygısını bastırma yönündeki başlıca çabası olarak ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla, dini inancın her zaman, her yerde bulunmasının nedeni, varoluşa dair kaygıların her zaman, her yerde bulunmasıdır.

Din ve Psikiyatri / İrvin D. Yalom
58 səhifə. Türkcə
Din. Felsefe-Sosyoloji-Psikoloji. İnceleme
“…varoluşsal psikoterapi ile dinî teselli arasında da bazı kıyaslamalar yapacağım. Bu iki yaklaşımın karmaşık, gerilimli bir ilişkisi olduğuna inanıyorum. Bir bakıma aynı atalara ve endişelere sahip kuzenler sayılırlar: insanlığın doğasında bulunan umutsuzluğa çare bulmak gibi bir görevi paylaşıyorlar… Ama yine de temel inançlar ve psikoterapinin belli başlı pratik yaklaşımları ile dinî tesellinin taban tabana zıt olduğu da bir gerçek.”İnsan neden ilahi bir varlığa inanma ihtiyacı hisseder? Ölüm neden korkutucudur ve insanı dinî teselliye iter? Din ve psikiyatri insan ruhuna nasıl dokunur?2000 yılında Amerikan Psikiyatri Birliği’nin Oskar Pfister Ödülü’ne layık gördüğü Irvin Yalom’un ödül alırken yaptığı konuşmayı içeren bu kitap, hemen her insanın zihnini kurcalayan sorulara yanıtlar sunuyor.“Psikoterapiye ilgi duyan genel okur için Irvin D. Yalom’dan daha ilginç bir yazar olamaz. Aralarında Nietzsche Ağladığında romanı da bulunan on beş kurgu ve kurgu dışı kitabın yazarı olan Yalom, bir psikiyatr ve terapist olduğu kadar yetenekli bir hikâye anlatıcısıdır.
https://gmworldbook.com/wp-content/uploads/2024/02/a409b-din-ve-psikyatri.pdf

Yorum bırakın